Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel,” Anlaşmanın Milletimize Devletimize Hayırlı Olmasını Diliyorum”

Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel,” Anlaşmanın Milletimize Devletimize Hayırlı Olmasını Diliyorum”
Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel,” Anlaşmanın Milletimize Devletimize Hayırlı Olmasını Diliyorum”

Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel Ergene Belediyesi Meclis üyelerinin de katılımıyla düzenlemiş olduğu toplantıda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye sınırının öte yanında başlatılan Barış Pınarı Harekâtındaki anlaşmanın Milletimize Devletimize hayırlı olmasını dilediğini belirtti.

Ergene Belediyesi Ulaş Düğün Salonunda gerçekleşen toplantıda Ergene Belediyesi Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi grup sözcülerinin konuşmalarından sonra açıklama yapan Başkan Yüksel, “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, 8 Ekim 2019 tarihinde, Suriye'nin kuzeyinde pkk, pyd, ypg ve deaş terör örgütlerine karşı başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekatı'nda gerçekleşen anlaşmanın milletimize devletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel Konuşmasının devamında, “Barış Pınarı Harekatı’nın amacı; hem ülkemiz sınırlarının güvenliğini sağlamak, hem de ülkemiz ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturan, terör koridorunu ortadan kaldırmaktır. Bu bölgenin pkk, pyd, ypg ve deaş  gibi terör örgütlerinden temizleyerek, Suriye halkını, töröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak, bölgede huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmektir. Suriye, ortak tarih ve kültür, en uzun kara sınırı ve sınır aşan nehirler, karşılıklı olarak soydaş, kardeş ve akraba topluluklar paylaştığımız komşumuz, aynı zamanda taşımacılık ve ticaret bakımından arap yarımadasına açılan kapımızdır. Ortadoğu’nun kilit ülkelerinden biri olan Suriye, 2011 yılına kadar ilişkilerimizin giderek iyileştiği, geçmişte yaşanan ciddi ikili sorunlara rağmen çatışmadan barış içinde yaşamayı başardığımız komşumuzdur. Suriye’de Mart 2011’den bu yana süren savaş, bir yandan bölgemizin istikrarı bakımından yeni tehditler üretmeye devam ederken, Suriye’yle birlikte ülkemizi de kanatmaktadır. Suriye’de yaşanan krizle ilişkili sorunların etkisi bölgemizi aşarak küresel bir nitelik kazanmıştır. Bölgedeki ve bölge dışındaki ülkelerin Suriye’ye müdahale ve etkileri, cihatçı terör örgütlerinin farklı coğrafyalardaki varlık ve eylemleri, çatışmaların sonucunda ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca sığınmacı Suriye’deki krizin yarattığı karmaşık küresel etkilerden bazılarıdır” dedi.

 Bizler, Devletimizin Aldığı Bu Kararın Arkasındayız ve Destekliyoruz.

“Zira Türkiye, uluslararası kurallardan doğan hakkını kullanmıştır. Barış pınarı harekatı, evrensel hukuk ve birleşmiş milletler güvenlik konseyi, terörle mücadele kararları ile, birleşmiş milletler sözleşmesinde yer alan, meşru müdafa hakkı çerçevesinde başlatılmıştır. Suriye’nin toprak bütünlüğüne egemenliğine ve, siyasi birliğine, saygı gösterilmektedir. Dolayısıyla bu harekat, meşrudur ve uluslararası hukuka uygundur. Ülkemiz özellikle, fırat’ın doğusunda, sınırın ötesinde konuşlanmış terör örgütleri unsurlarınca, son iki yılda, 100’ün üzerinde taciz ve hasmane eyleme maruz kalmıştır. Bu terör örgütleri, Suriye içinde ve Suriyelilere yönelikte saldırılar düzenlemektedir. Suriye’deki yerel halkında, terör örgütlerinin giderek artan insan hakkı ihlalleri, göçe zorlanma, taciz ve zulme karşı şikayetleri ve tepkileri sürekli artmaktadır. Herkes artık şunu iyi görmelidir ki, masum insanları katleden, ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör örgütlerine karşı müsama göstermemiz beklenemez. Barış pınarı harekatı ile, ülkemize yönelik terör tehdidini bertaraf edeceğiz.  Oluşturacağımız güvenli bölge sayesinde Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerini sağlayacağız. Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyacak, tüm bölge halkını terörün pençesinden kurtaracağız. Fırat kalkanı ve zeytin dalı harekatı ile başlayıp devam eden, tüm bu operasyonları ile Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da operasyonlarda sivillerin ve masumların korunmasına azami özen gösterilmektedir. Zaten bunu, hem fırat kalkanı hem de zeytin dalı harekatlarında gösterdik. Önceden terörün hakim olduğu bölgede, hayat normale döndü, barış ve huzur geldi. Yurtlarını terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin, geri dönüşüne de zemin hazırlamış olduk. Türkiye’nin, elinden gelen tüm imkanlarını, bu bölgeler için nasıl seferber ettiğini de, tüm dünya kamuoyu gördü. Bizler Türkiye olarak, yıkmaktan, yakmaktan yana hiç olmadık, olmayacağız. Bizim tarafımız huzurdur, barıştır, kardeşliktir.  Türkiye’nin terörle mücadeleye dönük çabaları, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki, pkk, pyd, ypg, ve deaş eylemleri nedeniyle, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin, geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriyenin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunmasına da, katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin başlattığı her harekat, Suriyeli göçmenler, mazlum ve madur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir.  Tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergilemeye ve, evrensel insan haklarını bu bölgede hakim kılma yönündeki niyetlerini, açık bir şekilde göstererek, Türkiye’yi destek vermeye davet ediyoruz.  Son olarak, şunu da herkesin bilmesini istiyoruz. Türkiye ve Türkiye ekonomisine yöneltilen tehditlere, Türk milleti bir ve beraber olarak, en güzel cevabı verecektir. Bu tehditler karşısında, bu vatanın her bir ferdi, Türkiye’nin geleceği için, daha çok çalışacak, daha çok üretecektir. Gün sessiz kalma değil, milli birlik ruhu ile bir ve beraber olarak, ses verme günüdür. Bu bölgede yaşayanlar, bizim komşumuzdur, kardeşimizdir. Aynı medeniyetin, aynı kültürün, aynı inancın mensupları olan bizler arasındaki, kardeşlik ve komşuluk hukukunu kimse yok edemez. Aramıza kimse fitne, fesat sokamaz. Bizi birbirimize düşman edemez. Bizler Türk milleti olarak, dualarımızla ve tüm gönlümüzle, devletimizin ve kahraman askerlerimizin yanındayız. Türk silahlı kuvvetlerimizin, bölgedeki unsurları yok edeceğine, terör örgütlerini hezimete uğratacağına olan inancımız tamdır. Bölgemizin istikrar, barış ve refahına karşı en büyük tehdit olan daeş, pkk, pyd ve ypg terör örgütlerine karşı yürütülen barış pınarı harekâtını ergene belediyesi olarak sonuna kadar destekliyoruz. Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz. Kahraman ordumuza muvaffakiyetler diliyoruz. Canabı hak Mehmetçiğimizi korusun. Ordumuzu muzaffer kılsın, yar ve yardımcımız olsun” dedi.

Başkan Yüksel açıklamasında son olarak, “ABD heyeti ile yapılan görüşmeler sonucunda Türkiye’nin operasyonu 120 saat içerisinde askıya alacağı ypg’nin geri çekileceği ve Türkiye’nin istediği güvenli bölge sınırlarından ayrılana kadar operasyonun durdurulacağı konusunda anlaşma sağlandığı haberleri sosyal medyada yayınlandı. Bu operasyon ile devletimiz, silahlı kuvvetlerimiz amacına ulaşmış, bir kazanım elde etmiş ise eğer biz bundan mutluluk duyarız. Basında çıkan haberlere göre; Türkiye kobaniye yönelik her hangi bir operasyonda bulunmamayı kabul etmiştir. Güvenli bölge sorununun barışçıl bir şekilde çözülmesi için adımlar atılması konusunda anlaşılmıştır. Ateş kes anlaşmasına ek olarak IŞID’in Suriye’nin kuzeyinde tamamen yok edilmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır. Dini ve etnik azınlıkların görüşülmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır denmektedir. Açıklanan anlaşma metnine baktığımızda, Türkiye yaptığı operasyon ile istediği sonucu elde etmiş gibi görünüyor. Operasyonun bitmesi, daha fazla can kaybının yaşanmadan Mehmetçiğimizin vatanına geri dönecek olmasına çok sevindik. Anlaşmanın milletimize devletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

FOTOĞRAFLAR

DİĞER BAŞLIKLAR